25 Mayıs 2012 Cuma

Serbestbej'e...

Sevgili Serbestbej, dikizleme günlüğümün bu satırlarını sana ayırdım. Uzun süredir sanal hayatımda olan en "insan"dın. Bugün itibari ile siber uzayın yapaylığına daha fazla dayanamayıp, kendini bulma yolculuğuna çıktın. Sen gittin ve ben üzüldüm. Sanırım tek başına "üzüldüm" kelimesi kafi değil; "Ben ne yapıyorum burada?" diye sorguladım. Dikizleme kültürü içinde teşhir ve röntgen kısır döngüsünden çok bunaldım. Ben klavyemle mutlu- mesut bir hayat süremiyorum, sadece gerçek hayatın sorunlarını mastürbatif bir dokunuşla görünmez yapıyorum. Böylece bilincin lanetinden kurtulduğumu zannediyorum. Aslında koca bir yanılgı!
Sesini duymadım ve yüzünü görmedim, kaç yaşında olduğunu, ne iş yaptığını, nasıl bir hayat sürdüğünü bilmiyorum; ama ben seni çok sevdim Serbestbej. Avatarımın arkasına sığınıp, insan olduğumu unuttuğum günlerde bana insan olduğumu hatırlattın. 140 karakterlik vuruşlarla personalarımdan sıyrıldığım küçük anlarda eşlik ettin ve hatta rehber oldun. Bir gün, bir şekilde  buraya bakacağını ve bu yazıyı okuyacağını ümit ediyorum. Sen iyi bir insansın ve en önemlisi "insan"sın. Dilerim kendine yaptığın yolculuklar iç huzurunu en yüksek düzeyine ulaştırır.  Hoşçakal...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder