An itibari ile penceremin önündeki çam ağcının iğnelerinden süzülen yağmur damlalarını seyrederken size romantik bir yazı yazmak isterdim. Lakin serde romantizm olmadığından mevcutla idare ediniz anacım.
Şu sıralar hayatımın yoğun bir evresindeyim, birbirinden bağımsız iki-üç işi bir arada yönetmeye çalışıyorum. Tabii çoğunlukla bocalıyorum, zira "yaşam ciddiyeti" denen kavram bana extra large. Evet, yaşamın ciddi bir uğraş olduğu doğrudur. Ancak yaşamı fazla ciddiye almak sanki; bireyin yaşamında esneklikten uzak bir katılığı da beraberinde getirmektedir. Bildiğiniz gibi bazı psikopatolojilerde kişi, esneklikten uzaklaştığı, yaşamın gel-gitleri arasında kendisini rahatlatacak esnekliğe sahip olmadığı için problem yaşamaktadır.
Uzun süredir sosyal paylaşım ağlarında gözlemlediğim ve belki bazen farkında olmadan dahil olduğum bir sabit fikirlilik / zihinsel katılık söz konusu. Bu bazen yaşam içinde belli bir durumda sıkışmışlığın göstergesi. Bakış açısı esnekliğini yitirdiğinde kişi kendi koyduğu bilişsel ve davranışsal bir takım katı kuralların esiri olur. Sonra sözü edilen bu katı kurallar kişiyi ve o kişi ile ilişkili olan diğer insanların problem yaşamasına neden olabilir. O nedenle hayat ciddi olduğu kadar bir oyun da olmalı... Sorumluluk duygumuz olduğu kadar espri anlayışımız da olmalı, velhasılı zihinsel esnekliğimiz olmalı.
Şu sıralar hayatımın yoğun bir evresindeyim, birbirinden bağımsız iki-üç işi bir arada yönetmeye çalışıyorum. Tabii çoğunlukla bocalıyorum, zira "yaşam ciddiyeti" denen kavram bana extra large. Evet, yaşamın ciddi bir uğraş olduğu doğrudur. Ancak yaşamı fazla ciddiye almak sanki; bireyin yaşamında esneklikten uzak bir katılığı da beraberinde getirmektedir. Bildiğiniz gibi bazı psikopatolojilerde kişi, esneklikten uzaklaştığı, yaşamın gel-gitleri arasında kendisini rahatlatacak esnekliğe sahip olmadığı için problem yaşamaktadır.
Uzun süredir sosyal paylaşım ağlarında gözlemlediğim ve belki bazen farkında olmadan dahil olduğum bir sabit fikirlilik / zihinsel katılık söz konusu. Bu bazen yaşam içinde belli bir durumda sıkışmışlığın göstergesi. Bakış açısı esnekliğini yitirdiğinde kişi kendi koyduğu bilişsel ve davranışsal bir takım katı kuralların esiri olur. Sonra sözü edilen bu katı kurallar kişiyi ve o kişi ile ilişkili olan diğer insanların problem yaşamasına neden olabilir. O nedenle hayat ciddi olduğu kadar bir oyun da olmalı... Sorumluluk duygumuz olduğu kadar espri anlayışımız da olmalı, velhasılı zihinsel esnekliğimiz olmalı.